BEŞİKTAŞIN BABASI-HAKKI YETEN
"Beşiktaş'a ne kaldı ondan? Tek kişiden kalabilen en çok şey… Bugün, Fenerbahçe'yi zaman içinde var olmuş birçok oyuncuyu yan yana koyarak tanımlayabiliriz. Galatasaray'ı da. Beşiktaş'ı yalnız onu düşünerek de açıklayabiliriz. Bu bir olay... Baba Hakkı ise bir kurum gibi, bir ordu gibi, bir okul gibi… Tuhaf şey çok büyük buluyorum, ama tek başına düşünemiyorum onu. (...) Kulübüne böylesine damga vurmuş başka bir sporcu var mı ülkemizde? Kurtuluş Savaşı tadı var Baba Hakkı'nın adında. O da var. Şemsiyesi koskoca bir palto. Çok da uzun geliyor ona."
Hakkı Yeten, nam-ı diğer Baba Hakkı, sadece bir futbolcu değil; Beşiktaş'ın ta kendisidir.
Hakkı Yeten Kimdir? Vodina'dan İstanbul'a Uzanan Hüzünlü Başlangıç
Baba Hakkı, henüz çok küçükken babasını şehit vermiş bir çocuktu. 1910 yılında, o dönem Osmanlı topraklarında (bugünkü Yunanistan/Ege Makedonyası) yer alan Vodina'da dünyaya geldi. Ailesi, o doğduktan bir yıl sonra İstanbul'un Beşiktaş semtine taşındı. Babasının I. Dünya Savaşı'nda şehit düşmesi, Hakkı'nın hayatını kökünden değiştirdi.
Memleketin içinden geçtiği zorlu süreç ve babasının kaybı, onu askerlik mesleğine yöneltti. Askeri okula yazılan Hakkı, ülkenin bağımsızlığını kazandığı yıllarda futbolla tanıştı. Yeteneği kısa sürede fark edildi ve futbol hayatı Karagümrük formasıyla başladı.
Askeri Disiplin ve Futbol Dehası
Kısa sürede diğer kulüplerin radarına giren genç Hakkı; Maltepe, Halıcıoğlu ve Kuleli Askeri takımlarında da forma giydi. Hatta efsaneleşen bir anısında, bir maça geç kalıp sandalla ikinci yarıya yetişmiş ve oyuna girip tam altı gol atarak maçı çevirmiştir.
Bu üstün performansı, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı bir transfer yarışına soktu. Ancak Şeref Bey, Hakkı'yı ikna ederek onu siyah-beyazlı renklere bağladı. Hakkı Yeten'in Beşiktaş'ı seçmesindeki en büyük etken, kendini o semte ait hissetmesiydi.
"Baba" Lakabı ve Hukukçu Kimliği
Beşiktaş'a geçtiği yıl askerlik mesleğini bırakan Hakkı Yeten, Hukuk Fakültesi'ne girdi ve 1937 yılında avukat olarak mezun oldu. 1934 Soyadı Kanunu ile "Yeten" soyadını aldı.
Sahada sağ açık olarak görev yapan Hakkı Yeten, sürati ve sert şutlarının yanı sıra, asker kökenli olmasının getirdiği otoriteyle de dikkat çekiyordu. Henüz genç yaşta kaptanlığa yükseldi. Vakur duruşu, genç oyunculara yol göstermesi, saha içindeki liderliği ve rakip futbolculara karşı sergilediği "babacan" tavırları nedeniyle ona "Baba Hakkı" denilmeye başlandı.
İstatistiklerle Hakkı Yeten: Kırılamayan Rekorlar
Baba Hakkı'nın Beşiktaş kariyeri, günümüzde dahi ulaşılması güç rekorlarla doludur:
Derbi Golcüsü: Hem Fenerbahçe'ye hem de Galatasaray'a 30'ar gol atarak kırılması imkânsız bir rekora imza atmıştır.
Gol İstatistiği: Kariyeri boyunca çıktığı 439 maçta 382 gol atmıştır.
Milli Takım: II. Dünya Savaşı yılları nedeniyle milli maçların az oynandığı bir döneme denk geldiği için Ay-yıldızlı formayı 3 kez giyebilmiş ve 1 gol (Bulgaristan'a karşı) atmıştır.
Beşiktaş ile Kazanılan Şampiyonluklar
Özellikle 1938 yılından sonra Beşiktaş, Baba Hakkı önderliğinde kupalara ambargo koymuştur:
İstanbul Ligi: 1938-1946 arasındaki 8 senede 7 kez şampiyonluk.
Milli Küme: 3 kez şampiyonluk.
Diğer Kupalar: 1 İstanbul Şilt Kupası, 1 İzmir Uluslararası Fuar Şampiyonluğu, 2 İstanbul Kupası ve 2 Başbakanlık Kupası.
Hakkı Yeten, 1948 yılında 38 yaşındayken, taraftarın kendisine yönelik bir tepkisine içerleyerek aktif futbolculuk hayatını sonlandırmıştır.
Futboldan Sonra: Teknik Direktörlük ve Başkanlık
Futbolu bıraksa da Beşiktaş onu bırakmadı. Hakkı Yeten, siyah-beyazlı camiaya hizmet etmeye teknik direktör ve yönetici olarak devam etti.
1949 ve 1951 yıllarında Beşiktaş Teknik Direktörü oldu (1951'de takımı şampiyon yaptı).
Futbol Federasyonu'nda asbaşkanlık yaptı.
1960-1968 yılları arasında 3 dönem (toplam 6 yıl) Beşiktaş Kulübü Başkanlığı yaptı.
Başkanlığı döneminde de Beşiktaş'a şampiyonluk sevinçleri yaşatan Baba Hakkı, Süleyman Seba ile birlikte kulübün "Onursal Başkanı" unvanına layık görülen iki isimden biridir.
Hakkı Yeten'in Mirası
16 Nisan 1989 tarihinde hayata gözlerini yuman Hakkı Yeten, sadece Beşiktaşlıları değil tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Ancak adı hala yaşamaya devam ediyor. Vodafone Park'taki tribünlerden biri "Baba Hakkı Tribünü" adını taşırken, Fulya'daki altyapı tesisleri "Hakkı Yeten Futbol Altyapı Tesisleri" olarak anılmaktadır.
Beşiktaş'ın hem futbolcusu, hem kaptanı, hem teknik direktörü, hem başkanı, hem de onursal başkanı olan başka bir isim yoktur.
Son sözü yine tarihe not düşerek bitirelim: Beşiktaş Baba Hakkı'dır, Baba Hakkı ise Beşiktaş'tır.
Yorum Yap