Milli Voleybolcu Yaprak Erkek ile Özel Röportaj: "En Büyük Hayalim Olimpiyatlar"

 

Geleceğin Yıldız Adayı: Yaprak Erkek

İlbank Spor Kulübü'nün başarılı smaçörü ve Milli Takımımızın genç yeteneği Yaprak Erkek, voleybola başlama hikayesinden unutulmaz şampiyonluklarına, pandemi sürecinden kariyer hedeflerine kadar birçok konuda Sporda Manşet'e samimi açıklamalarda bulundu.

İşte genç voleybolcunun dikkat çeken o açıklamaları:

Yaprak Erkek Kimdir? Bize kendinizden bahseder misiniz?

Herkese merhaba, ben Yaprak Erkek. 19 yaşındayım, Ankara’da doğdum ve büyüdüm. Şu anda İlbank Spor Kulübü'nde forma giyiyorum. Aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi’nde öğrenciyim. Hayatımın büyük bir çoğunluğunu sporla iç içe geçirdim.

Tam 10 yıldır İlbank forması giymekteyim. Son 5 yıldır ise küçük, yıldız ve genç takımlarda Milli Takım formasıyla Avrupa, Dünya ve Balkan şampiyonalarında ülkemi temsil etme gururunu yaşadım.

Voleybola olan ilginizi nasıl fark ettiniz?

Küçük yaşlardan itibaren babamın da eski sporcu geçmişinden dolayı spora her zaman farklı bir ilgim vardı. Voleyboldan önce birçok farklı spor dalında kurslara katıldım. Ancak denediğim branşlar içerisinde bana en yakın gelen voleybol oldu.

Gittiğim yaz kurslarında antrenörler voleybola yeteneğimin olduğunu söyleyerek bizi İlbank Spor Kulübü’ne yönlendirdiler. O günden sonra tüm hedefim ve ilgi odağım voleybol üzerine kuruldu.

İlbank’ta işler nasıl gidiyor? Takım içi arkadaşlık ortamınız nasıl?

İlbank, köklü bir geçmişe sahip olan çok değerli bir kulüp. Yöneticilerinden çalışanlarına kadar her zaman bir "aile ortamı" mevcuttur. Takım içi arkadaşlıklarımız ise sadece takım arkadaşlığı değil; kardeş ve abla ilişkisi üzerine kurulmuş güçlü bir bağa sahiptir. Şimdiye kadar üzerimde emeği olan herkese çok teşekkür ediyorum.

"Gelecekteki Oyunculara Örnek Olmak İstiyorum"

İlbank ve bireysel olarak hedeflerinizi okuyucularımızla paylaşır mısınız?

Bu sene takım olarak hedefimiz Sultanlar Ligi'ne yükselmekti. Sezon içerisinde bu bilinçle çok çalışarak final etabına kaldık. Koronavirüs pandemisi nedeniyle federasyonumuzun aldığı tescil kararıyla hedefimize ulaştık ve üst lige çıktık.

Bireysel hedefim ise; Olimpiyatlarda ülkemizi temsil etmek ve uluslararası düzeyde bir oyuncu olmak. Voleybol yaşantım sona erdiğinde ise karakterim ve kariyerimle gelecekteki oyunculara örnek olmak istiyorum.

19 Yaş Altı Kadınlar Balkan Voleybol Şampiyonası finalinde Sırbistan’ı yenerek şampiyon oldunuz. O hikayeyi dinleyebilir miyiz?

Kendi evimizde şampiyon olmak tarif edilemez bir duyguydu. 2015 yılında da yine evimizde Sırbistan’ı yenerek şampiyon olduğumuzda aynı hisleri yaşamıştık.

Geçen sene şampiyon olduğumuz maç, 2-0 geriden gelerek 3-2 kazandığımız müthiş bir geri dönüş hikayesiydi. Takım olarak pes etmeden büyük bir mücadele vererek bu kupayı kazandık. Sırbistan, sonrasında Dünya Şampiyonası'nda da grubumuzda olan güçlü bir rakipti. Asla unutamayacağım, kariyerimdeki en önemli maçlar arasındadır.

2019 U20 Dünya Şampiyonası’nda dünya dördüncüsü olduk. Siz de 147 sayı ile turnuvanın en skorer ikinci ismi oldunuz. Bu başarıyı neye borçlusunuz?

Dünya Şampiyonası bizim için hem çok önemli hem de çok zorlu bir turnuvaydı. Takım olarak çok emek verdik. Hedefimiz ülkemize madalya ile dönmekti ancak son maçta Rusya’ya yenilerek Dünya 4.'sü olduk. Buradan tekrar herkesin emeğine, yüreğine sağlık demek istiyorum.

Bu şampiyona benim için vitrin niteliğindeydi. Bana verilen görevi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Takım arkadaşlarım ve teknik ekibimiz sayesinde iyi bir turnuva geçirdim, bu uyum da istatistiklerime yansıdı.

"En Büyük Hayalim Olimpik Bir Sporcu Olmak"

Sporda Manşet okuyucularına en büyük hayalinizden bahseder misiniz?

En büyük hayalim olimpik bir sporcu olmak. Profesyonel spor yaşantımdan sonra ise elimden geldiği kadar ihtiyacı olan insanlara, özellikle de yardıma muhtaç çocuklara destek olmak istiyorum.

Türkiye’de voleybola olan ilgi sizce nasıl? Neler yapılmalı?

Bence voleybol, ülkemizde en başarılı spor dalları arasında olmasına rağmen hak ettiği değeri henüz tam olarak göremeyen bir branş. Yine de son yıllarda elde edilen başarılar medyada daha fazla yer buldukça ilgi artmaya başladı.

Televizyon kanallarındaki spor programlarında voleybola daha fazla süre ayrılması ve çocuklara küçük yaşlardan itibaren voleybol sevgisinin aşılanması gerektiğini düşünüyorum.

Pandemi döneminde evde kaldığınız süreci bir sporcu olarak nasıl değerlendirdiniz?

Bu süreçte antrenörlerimizin gönderdiği ev programlarını uyguladım. Bu kadar boş zamana alışık olmadığım bir süreçti. Var olan ufak sakatlıklarımın iyileşmesi açısından sağlığım için faydalı bir dinlenme dönemi oldu.

Ailemle bol bol vakit geçirme fırsatı buldum. Eksik kalan derslerimi tamamladım ve merak edip okuyamadığım kitapları okudum. Beslenmeme dikkat ederek formumu korumaya çalıştım. Psikolojik olarak zor olsa da kendimi farklı alanlarda geliştirdiğim bir dönemdi.

Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor musunuz?

Evet, takip ediyorum. Sporculara ve voleybola olan ilginizden, desteğinizden dolayı çok teşekkür ediyorum.

---

Röportaj: Esra Çay Kaynak: Sporda Manşet