Sude Budak: "Bana İlham Veren Voleybolcu: Gabi"

 

                                                               

Başarılı voleybolcu Sude Budak, Sporda Manşet'e konuştu.

1. Bize kendinizden bahseder misiniz? Voleybola başlama hikâyenizi bizimle paylaşır mısınız?

Voleybola başlama hikâyem aslında diğer kişilerden çok farklı. Küçükken ben oyuncak bebeklerle oynayan bir kız çocuğu değil, daha çok toplarla oynamayı seven biriydim. Bunun yanında çok içime kapanık bir çocuk olduğum için ailem utangaçlığımı atabilmem için beni ilk basketbola başlattı. Ama orada kendim gibi hissedemedim ve voleybola geçiş yapmak istedim.

2. Profesyonel voleybolculuğa adım attığınız ilk günlerde sizi en çok zorlayan şey neydi?

Hâlâ tam anlamıyla kendime profesyonel voleybolcu diyemiyorum, her ne kadar oynadığım lig bunu gerektirse de. Ama ilk profesyonel maçımı Beşiktaş’ta oynamıştım. Beni sahaya soktuklarında inanılmaz bir duygu yaşamıştım. O yıl beni en çok zorlayan şey sanırım “Nasıl Beşiktaş’a yakışır bir oyunu ve karakteri sağlayabilirim?” kısmı olmuştu. Çünkü o sahaya girdiğinizde gerçekten taraftarın desteğini fazlasıyla hissediyorsunuz ve bu yüzden en iyisini yapmak ve sürekli yeni şeyler öğrenmek istiyorsunuz ki orada yer edinebilin istiyorsunuz. İlk deneyimim olduğu için de tabii ki o yıl benim için stresli geçmişti.

3. Saha içinde kendinizi en rahat hissettiğiniz pozisyon hangisi?

Saha içinde aslında kendimi en rahat şu pozisyonda hissediyorum diyemem. O gün size ne getirir bilemezsiniz ama mümkün olduğunca özgüvenli oynamaya çalışıyorum. Kendime de güvendiğim ve voleybolu tutkuyla oynadığım için geriye rahat olmak için fazla bir şey kalmıyor açıkçası.

4. Kariyerinizde unutamadığınız bir maç anısı var mı?

Benim için oynadığım her maç unutulmaz oluyor çünkü her maç neyi eksik yapmışım, neyi iyi yapmışımı düşünerek bitiriyorum. Bu yüzden kendimi geliştirebildiğim, eksiklerimin farkına varabildiğim her maç benim için unutulmaz oluyor.

5. Size en çok ilham veren voleybolcu ya da antrenör kim oldu?

Bana kesinlikle ilham veren voleybolcu Gabi. Fizikî özelliklerimiz çok benziyor onunla. Sürekli izlediğim ve izleyerek de ondan yeni şeyler öğrendiğim bir oyuncu. Voleybolu gerçekten tam anlamıyla oynuyor. Her şeyi çok iyi yapıyor. Ben de ileride onun gibi anılmak, her şeyi çok iyi yapmak istiyorum. Kısacası yaptığım işin en iyilerinden olmak istiyorum.

Ronaldo’yu da söylemeden geçemem. Bu yıl bazı şeylerin farkına vardım onun sayesinde; disiplin olsun, sağlıklı beslenmek olsun, sporun sadece saha içinde değil saha dışında da oynandığını öğrendim onun sayesinde ve gerçekten faydasını çok gördüm.

Antrenör olarak ilham veren demeyeyim ama bu yıl Havran’da desteğini arkamda fazlasıyla hissettiğim Ekrem Küpeli var. Hem abilik hem öğreticilik konusunda beni bu sezon çok destekledi. Gerçekten ona ne kadar teşekkür etsem az. Maalesef talihsiz bir sakatlık geçirdim ve çok uzun süre çalışamadım onunla ama ona rağmen çok şey öğrendim ondan. Hedeflerim doğrultusunda mutlaka eski sağlığıma kavuştuğum zaman onun öğrettiklerini uygulamak isterim.

6. Maç öncesinde sizi motive eden özel bir uğur ya da ritüeliniz var mı?

Maç öncesi ritüel demeyelim ama ben sürekli düşünen bir insanım ve maçta yapmak istediğim şeyleri hep o gün düşünürüm ve öyle maç sabahına uyanıp giderim.

7. Saha dışında boş vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Belki bu yazdıklarımdan sonra yargılayabilirsiniz ama ben boş vakitlerimi de hep voleybolla geçiririm. İnsanlar bana bazen “Bu kadar voleybol düşünme, deli misin?” diyor ama hedeflerim yüksek olduğu için ve gerçekten voleybol aşığı bir insan olduğum için bana onların baktığı gibi gelmiyor. Ya ekstra antrenman yaparım ya da izleyerek öğrenmeye çalışırım. Ama eğer o haftaki tek izin günümse bütün gün evde kalıp vücudumu dinlendiririm. Çalışmak kadar dinlenmenin de önemli olduğuna inanıyorum. Sosyal hayatımı mümkün olduğunca minimuma indirmeye çalışıyorum bu yüzden.

8. Taraftarlardan aldığınız en unutulmaz mesaj ya da destek neydi?

Taraftardan aldığım mesaj demeyeyim ama Beşiktaş taraftarının verdiği enerji kesinlikle çok farklıydı diyebilirim.

9. Takım içinde en çok güldüğünüz komik anı nedir?

En çok güldüğüm komik belli bir anı var diyemem çünkü gerçekten her antrenmanda farklı şeylere gülüyoruz ve eğleniyoruz.

10. Voleybolcu olmasaydınız hangi mesleği yapıyor olurdunuz?

Voleybolcu olmasam yine sporun içinde olmak isterdim. Yüksek ihtimalle basketbol oynardım ya da avukat olmak isterdim.