DOĞRU OYUN: TÜRK TAKIMLARININ AVRUPA BAŞARISI İÇİN STRATEJİ
Bu yıl beş takımla başladığımız Avrupa yolculuğu, Beşiktaş ve Başakşehir’in elenmesi sonucu Galatasaray, Samsunspor ve Fenerbahçe ile devam ediyor. Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde, Fenerbahçe Avrupa Ligi’nde, Samsunspor ise Konferans Ligi gruplarında mücadele ediyor.
İlk maçlarını kaybeden Galatasaray ve Fenerbahçe, ikinci maçlarını kazanarak moral depolarken, Samsunspor ise Konferans Ligi grup maçlarına Legia Varşova deplasmanında galibiyetle başladı.
Buraya kadar her şey yolunda, ancak mühim olan bu galibiyetleri günlük bir başarı değil, kalıcı bir başarı haline getirmek. Bu da ancak "Doğru Oyun" ile mümkün.
Avrupa’da Başarı İçin Doğru Taktik ve Strateji
Doğru oyundan kastım nedir? Doğru taktik ve strateji.
Avrupa’da mücadele eden takımlarımızın kadro kalitesi nasıl olursa olsun, rakiplerimize karşı –ki en vasat takımların bile belli bir oyun prensibi ve taktik disiplinine sahip olduğunu varsayarsak– orta sahayı kalabalık tutup, mümkünse düşük tempoyla, tedbirli ve sabırlı bir oyun anlayışı benimsememiz gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü bizim takımların uyguladığı antrenman programı ve disiplini ile Avrupa’daki antrenmanlar karşılaştırıldığında büyük bir fark var. Bunu, takımlarımıza fit ve kondisyonlu gelen oyuncuların zamanla takım arkadaşlarına ayak uydurmasından da anlayabiliriz. Düşük tempolu, bol orta sahalı, defansif bir oyun oynarsak belki oynanan oyun zevk vermez ama daha olumlu sonuçlar alabiliriz.
Geçmişteki Başarı Örnekleri
Geçmişte alınan olumlu sonuçlar bu tezi desteklemektedir:
Lucescu, Fatih Terim’in ardından geldiği Galatasaray’a ayağının tozuyla, Real Madrid gibi bir deve karşı Avrupa Süper Kupası’nı kazandırmıştır. 4’lü savunma düzeni, kalabalık orta saha kombini, doğru strateji ve doğru taktikle İspanyol devine karşı başarılı olmuştur. Özellikle 2001-2002 sezonunda, kadro kalitesi düşmesine rağmen Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya adını yazdırmıştır.
Fenerbahçe’nin Zico döneminde Şampiyonlar Ligi’nde yine orta sahayı kalabalık tutup 4’lü savunmayla çeyrek final oynaması.
Keza Fenerbahçe’nin Aykut Kocaman ile Avrupa Ligi’nde yarı final oynadığı sezonda 4-2-3-1 ile başarıya ulaşması.
Bu tür örnekler, Türk takımlarının günümüz futbol dinamiklerini düşündüğümüzde dahi Avrupa’da başarıya ulaşabilmesi için reçetedir.
Temsilcilerimize Naçizane Tavsiye
Bu hafta Avrupa’da mücadele edecek temsilcilerimiz Fenerbahçe, Samsunspor ve Galatasaray’a üstün başarılar dilerken onlara naçizane tavsiyem:
Avrupa’da rakibi kim olursa olsun gereksiz kibre kapılmamaları, Türk futbolu ve Avrupa futbolu arasındaki temel farkları görmezden gelmemeleri, Türkiye liginde oynanan maçlarda iyi sonuç alsalar da elde edilen sonuçların cazibesine kapılmamaları ve Avrupa maçlarına tamamen farklı bir pencereden bakmaları yönündedir.
Bu bakış açısına sahip olduğumuz takdirde, hem bu yıl için hem de gelecek yıllar için Avrupa’da kalıcı başarıyı yakalayacağımıza inancım tamdır.
Ahmet Faruk Balak

Yorum Yap