Futbolda Batıl İnançlar ve Ritüeller: Sahadaki Görünmeyen Güçler

Futbolda Batıl İnançlar ve Ritüeller Sahadaki Görünmeyen Güçler


Spor dünyası, en az gerçek hayat kadar bilinmezliklerle doludur. Milyonların izlediği bir futbol maçında, sahadaki taktik savaşının yanı sıra oyuncuların stres, kaygı ve belirsizlikle başa çıkmak için başvurdukları "görünmeyen" yöntemler de devreye girer. Televizyonda izlediğimiz o devasa stadyumlarda, bazen bir futbolcunun sahaya sağ ayakla girdiğini, bazen de kal direkleriyle konuştuğunu görürüz.

Peki, profesyonel futbolcuları bu batıl inançlara ve ritüellere iten psikolojik sebepler nelerdir? Tarihte ve günümüzde bunun en çarpıcı örnekleri hangileridir?

Spor Psikolojisi ve Batıl İnançların Kökeni

Womack (1992) ve Malinowski (1927) gibi araştırmacılara göre, sporcuların bu davranışlara yönelmesinin temelinde kontrol hissi yatmaktadır. Müsabaka seviyesi yükseldikçe artan toplumsal beklenti ve baskı, sporcuyu bilinmezliği yönetmek adına "uğurlu" saydığı nesnelere veya ritüellere sığınmaya teşvik eder. Eduardo Galeano'nun Gölgede ve Güneşte Futbol kitabında belirttiği gibi, bu durum futbolun doğasında vardır.

Futbol Tarihinden Unutulmaz Batıl İnanç Hikayeleri

Futbol tarihi, büyüden duaya, lanetten uğurlu formalara kadar sayısız ilginç olaya tanıklık etmiştir.

1. Uruguay'ın "Uğursuz" Yıldızı: Adhemar Canavessi

1928 Olimpiyat Oyunları finalinde, Uruguaylı yıldız Canavessi, sahada olduğu her maçta takımının Arjantin'e kaybettiğine inandığı için final maçına çıkmayı reddetmiştir. Sonuç? Oynamadığı maçta Uruguay, Arjantin’i yenerek şampiyon olmuştur.

2. Vasco Da Gama ve Kurbağa Laneti

1937'de Brezilya ekibi Vasco Da Gama, rakibini 12-0 yener. Rakip takımın taraftarı Arubinha, sahaya ağzı dikilmiş bir kurbağa gömer ve "12 yıl şampiyon olamayın" diye beddua eder. Kulüp, sahayı delik deşik edip kurbağayı arasa da bulamaz ve Vasco, yıldız transferlerine rağmen tam 11 yıl şampiyon olamaz.

3. Dünya Kupası'nda Büyü Savaşları (2002)

Fransa-Senegal açılış maçı öncesi Senegalli büyücülerin ritüelleri dünya basınını sarsmıştı. Fransa'nın yıldızı Zidane sakatlandı ve maçı Senegal kazandı. Senegal'in bu "büyülü" serisi, Türkiye ile oynadıkları maça kadar sürdü. Türkiye maçında ise Türk halkının kolektif duaları ve "tespih totemleri" bu büyüyü bozmuş gibi görünüyordu.

4. Türk Futbolunda "Kafes Büyüsü" ve Naim Hoca

Ülkemizde de Fenerbahçe ve Galatasaray rekabetinde sıkça medyumlardan ve büyülerden bahsedilmiştir. Ancak en trajikomik anılardan biri Erzurumspor ve Naim Hoca arasında geçmiştir. Takımın galibiyeti için dua etmesi istenen Naim Hoca, dua eder ancak takım uzatmalarda gol yiyip yenilir. Taraftarlar sitem ettiğinde Hoca'nın cevabı nettir:

"Oğlum, ben doksan dakika için dua ettim. Ne bileyim işin uzatmalara kalacağını?"

Dünyaca Ünlü Yıldızların Şaşırtıcı Totemleri

Üst düzey yeteneklerine rağmen, kaygılarını yönetmek için ritüellere ihtiyaç duyan efsane isimler şunlardır:

  • Roberto Carlos: Maç formasının kendisine uğur getirdiğine inandığı için maça çıkmadan önce formasını keserdi.

  • Gheorghe Hagi: Efsanevi Rumen oyuncu, çoraplarının alt kısmını kesmeden sahaya çıkmazdı.

  • Frank Lampard: Sahaya her zaman sağ ayakla çıkar, kötü oynadığı maçtan sonra kramponlarını atardı.

  • Sergio Goycochea: Arjantinli kaleci, penaltı atışlarından önce kaleye idrarını yaparak stres atar ve "penaltı canavarı"na dönüşürdü.

  • Gary Lineker: Isınırken asla şut çekmezdi (gollerini maça sakladığına inanırdı) ve gol atamadığı bir ilk yarının ardından formayı mutlaka değiştirirdi.

  • Laurent Blanc: 1998 Dünya Kupası'nda her maç öncesi kaleci Fabien Barthez'in kel kafasını öperdi.

Profesyonel Futbolcular Üzerine Bir Araştırma

Rafet Fatih Çakmak tarafından yapılan ve TFF 1. Lig ile TFF 2. Lig'de oynayan 60 profesyonel futbolcuyu kapsayan tez çalışması, bu davranışların bilimsel altyapısını incelemiştir. Barut (2008) tarafından uyarlanan "Sporda Batıl İnanç ve Davranış Envanteri" kullanılarak yapılan analizlerde şu sonuçlara ulaşılmıştır:

Öne Çıkan Bulgular

  1. Lig Seviyesi Etkisi: Lig statüsü yükseldikçe (oyuncular daha profesyonelleştikçe), batıl inançlara ve ritüellere olan bağımlılık azalmaktadır.

  2. Mevki Faktörü: Oyun öncesi sessizliğe bürünme veya uğurlu nesne kullanımı, oyuncuların mevkilerine göre farklılık göstermektedir.

  3. Yaş ve Tecrübe: Yaş gruplarına göre "sezon öncesi giyim" ve "görünüş" takıntılarında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.

  4. En Yaygın Davranışlar: Sahaya sağ ayakla çıkmak, dua etmek, muska takmak ve kurban kesmek Türk futbolcular arasında en yaygın ritüellerdir.

Sonuç: Performansa Etkisi Var mı?

InnerDrive kurucusu Bradley Busch ve spor psikologlarına göre, bu ritüellerin temel işlevi gerginliği azaltmaktır. Ancak tehlikeli bir boyutu da vardır:

"Eğer bir sporcu o gün 'şanslı çoraplarını' unutmuşsa telaşa kapılabilir. Bu durumda rutin, başarıya giden yolda bir engel haline gelir."

Sonuç olarak; eğer sporcu fiziksel olarak formda değilse, hiçbir muska veya totem onu zafere taşıyamaz. Ancak zihinsel hazırlık sürecinde bu inançlar, kaygıyı kontrol altına almak için bir araç olarak saygıyı hak etmektedir.


Kaynak: Çakmak, Rafet Fatih. "Profesyonel futbolcularda antrenman, müsabaka öncesi veya sırasındaki inanç, batıl inanç ve farklı davranış eğilimlerinin incelenmesi." Yüksek Lisans Tezi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019.

Hiç yorum yok