TÜRK FUTBOLUNUN GERÇEK EFSANELERİ BÖLÜM 2: NİHAT KAHVECİ
Türk futbol tarihinin özel isimlerinin hikayelerini anlattığımız “Türk Futbolunun Gerçek Efsaneleri” serisinde, Avrupa futboluna damga vurmuş bir isimle devam ediyoruz.
Peki neden “Gerçek Efsaneler” diyoruz? Türk futbol tarihine baktığımızda çok fazla yıldız isim sayabiliriz. Ancak birçoğu ulusal sınırlarımız içinde kalmış değerlerdir. Gerçek efsaneler; uluslararası düzeyde büyük işlere imza atmış, dünya futbol tarihinde kabul görmüş başarılı ve özel isimlerdir. Sadece ülkemiz futboluna değil, Avrupa futboluna da değer katmış, marka değeri olan bu özel ismi saygıyla hatırlıyoruz: NİHAT KAHVECİ.
Nihat Kahveci Kimdir?
1979 yılında İstanbul'da doğan Nihat Kahveci, futbol hayatına lise yıllarında Esenler Spor'da başlamıştır. Beşiktaş kulübünün yetenek taramaları (scout) sonucu fark edilerek Siyah-Beyazlıların altyapısına dahil edilmiştir.
1996 senesinde Beşiktaş A2 takımına yükselen Kahveci, burada çıktığı 27 maçta 11 gol atarak dikkatleri üzerine çekmiştir. Bir sonraki sezon, A takımda yapılan gençleştirme operasyonu kapsamında Teknik Direktör John Toshack tarafından A takım kadrosuna alınmış ve bir efsanenin doğuşu resmen başlamıştır.
Kara Kartal Yılları ve Yükseliş
1997-98 sezonunda antrenör Fuat Çapa’nın çabası ve John Toshack’ın onayı ile profesyonel kariyerine adım atan Nihat, ilk büyük sesini Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında duyurdu. Oyuna 90. dakikada girip, 112. dakikada attığı golle kupayı 2-1'lik skorla Beşiktaş’a getiren isim oldu.
O günden sonra Nihat Kahveci ismi; “Kartal’ın genç yeteneği”, “Beşiktaş’ın geleceği” manşetleriyle gazetelerde yerini aldı. Sezon sonunda toplamda 13 gole ulaşan Nihat, takımın vazgeçilmez parçalarından biri haline geldi. Ancak 2001-02 sezonu, onun Beşiktaş’taki ilk döneminin sonu olacaktı.
Real Sociedad Dönemi: İspanya'da Bir Türk Efsanesi
Nihat Kahveci’yi genç yaşta keşfeden John Toshack, 2002 yılı Ocak ayında teknik direktörlüğünü yaptığı İspanya La Liga ekiplerinden Real Sociedad'a onu 5 milyon Euro bonservis bedeliyle transfer etti. O dönem takımda bir başka milli gururumuz Tayfun Korkut da forma giymekteydi.
Efsane İkili: İlk yılında alışma süreci geçiren Nihat, 2002-03 sezonunda forvet pozisyonuna geçerek Darko Kovacevic ile unutulmaz bir ikili oluşturdu.
Gol Krallığı Yarışı: Real Sociedad o sezon ligi 2. sırada bitirirken, Nihat Kahveci 38 maçın 35’inde oynayıp 23 gole ulaştı. Gol krallığında Roy Makaay'ın ardından, Brezilyalı efsane Ronaldo ile 2.liği paylaştı.
Ballon d'Or Adaylığı: 2003 yılında Ballon d’Or ödüllerinde 3 oy alarak listeye girmeyi başardı ve bir sonraki sezon İspanya’da "Yılın Yabancı Futbolcusu" seçildi.
Her şey mükemmel giderken 2004-05 sezonunda yaşadığı talihsiz sakatlık onu frenledi. Sakatlanana kadar 23 maçta 13 gol atan Nihat, belki de çok daha büyük rekorlara imza atacaktı. Sociedad kariyerini 4.5 yılın ardından sonlandırdı.
Villarreal Kariyeri ve Sakatlıklarla Mücadele
Sözleşmesi biten Nihat Kahveci, bir başka La Liga temsilcisi Villarreal'e transfer oldu. İlk sezonunda yine sakatlıklarla boğuşsa da, 2007-08 sezonunda muhteşem bir geri dönüşe imza attı.
38 lig maçının 34'ünde forma giyip 18 gol atarak takımının en golcü ismi oldu. O sezon Villarreal, tarihinin en iyi derecesini elde ederek La Liga'yı 2. sırada bitirdi. Nihat'ın bu performansı, penaltısız 18 gol atmasıyla daha da kıymetliydi.
Euro 2008 ve Milli Takım Efsanesi
Villarreal forması giydiği dönemde gerçekleşen 2008 Avrupa Şampiyonasında (Euro 2008) milli takım formasıyla yaptıkları, Türk futbol tarihinin en ikonik anları arasındadır. Çek Cumhuriyeti maçındaki geri dönüşü ve attığı goller, turnuvanın kaderini değiştiren anlardı. Bu şampiyona, kariyerinin uluslararası zirvesi olarak kabul edilir.
Yuvaya Dönüş ve Futbola Veda
2009-10 sezonunda dönemin başkanı Yıldırım Demirören tarafından tekrar Beşiktaş’a kazandırılan Nihat, ne yazık ki eski ortamı ve enerjiyi yakalayamadı. Kronikleşen sakatlıklar ve saha dışı tartışmaların gölgesinde, 2011 Mayıs ayında sözleşmesini karşılıklı feshetti. Ocak 2012'de ise 32 yaşında futbolculuk kariyerini noktaladı.
Sonuç: Hak Ettiği Değeri Gördü mü?
Nihat Kahveci, kendini dünyaya ispat etmiş çok özel bir yetenektir. Açıkçası Beşiktaş camiası ve Türk futbol kamuoyu tarafından, özellikle kariyerinin son döneminde maddi ve manevi olarak hak ettiği saygıyı tam anlamıyla gördüğünü söylemek zordur. Oysa o, dünyanın en zorlu liglerinden La Liga'da oynadığı iki takımı da lig ikinciliğine taşıyarak kalitesini net olarak göstermiştir.
Yazarın Notu: Alternatif Bir Kariyer Olabilir miydi?
Nihat Kahveci; fiziksel ve teknik özellikleriyle Sergio Agüero veya Carlos Tevez tarzında, hatta onlardan daha yetenekli bir futbolcuydu. Dönemin scout sistemi bugünkü kadar gelişmiş olsaydı, Beşiktaş'ta zaman kaybetmeden çok daha erken yaşta Avrupa devlerine transfer olabilirdi.
Sakatlıklar yakasını bıraksaydı, istatistikleri çok daha ulaşılmaz seviyelerde olurdu. Her şeye rağmen; hırsı, pes etmeyen yapısı ve küllerinden doğuşuyla Nihat Kahveci, Türk futbolunun “Gerçek Efsaneleri” arasındaki yerini altın harflerle almıştır.
Yazan: YALÇIN ŞİŞMAN

Yorum Yap