12 DEV ADAM GERİ DÖNDÜ






Erkek Basketbol'da ülkemiz, özellikle millî takımlar seviyesinde uzun süredir başarıya hasretti. Kulüp düzeyinde ise 2000 yılına yaklaştıkça Anadolu Efes ile başlayan kıpırdanma, 2001’de ev sahibi olup oyuncularımızın yeteneklerinin tribün ile hatta halkımızla bütünleşmesi sonucu zirveye ulaştı.

Athena’nın millî takımımız için bestelediği “UH, AH, DEV ADAM! 12 DEV ADAM!” marşının sadece salonda değil, hemen hemen ülkenin her yerinde çalınmış olmasıyla birlikte millî takımın motivasyonunun bir tık daha arttığına inandığım bu turnuvada, bütün otoriteleri şaşırtarak basketbolda dünya devi diye nitelendirilen Yugoslavya ile final maçı oynadık ve tarihimizde ilk defa madalya kazandık. Bu madalyanın rengi her ne kadar gümüş olsa da bizim için altından değerliydi.

Daha sonraki dönemlerde Türk takımları yatırımı arttırıp iyi kadrolar kurarak Euroleague, Eurocup, Eurochallenge gibi organizasyonlarda zafere ulaşsa da kurulan kadrolar yabancı oyuncu ağırlıklı olduğundan, kalan yerlilerin de yeterince süre alamayışından bu başarılar millî takıma pek yansımadı.


EuroBasket 2025’e kadar gelinen süreçte zaman zaman iyi jenerasyonlar yakalansa da 2010’da yine ev sahibi olup, yine finalde bu kez ABD’ye yenilip kazandığımız gümüş madalya, Dünya Şampiyonası'ndaki halihazırda tek madalyamız.

EuroBasket 2025 kapıya dayanmıştı. Ergin hoca her ne kadar iddialı olsa da ne benim ne de kamuoyunun millî takımdan bir beklentisi yoktu, ta ki Sırbistan’ı yenene kadar. Sırbistan’ı yenince ben dâhil herkesin beklentisi artmıştı. Grubu lider bitirip görece daha zayıf olan İsveç ile oynayacaktık. Maçın oynanacağı saat, oyuncuların bozulan düzeni, Sırbistan zaferinden sonra İsveç dâhil herkesin bize bilenmesi, rehavet ve buna benzer endişelerle çıktığımız İsveç maçını zor da olsa atlatarak bir eşiği geçtik. Çünkü İsveç maçı, turnuva boyunca istediğimiz oyunu oynayamadığımız tek maç olarak akıllarımızda kalacaktı. Sonraki rakibimiz Polonya’yı rahat geçmiştik ve artık herkes daha da bir inançlı idi: Madalya neden olmasın? Ne de olsa 12 Dev Adam geri dönmüştü. Hatta belki bu yolun sonu şampiyonluğa çıkabilir diyenler bile vardı.

Yarı finalde Yunanistan’ı tam anlamıyla bozguna uğratmıştık. Artık madalyayı garantilemiştik; sadece rengini belirleyecektik: Altın mı, gümüş mü?

Büyük umutlarla Almanya maçına çıktık. Çok iyi başlayıp uzun süre önde götürdüğümüz müsabakayı maalesef kaybettik ve büyük üzüntü yaşadık, çünkü alabileceğimiz bir kupaydı.

Turnuva başlamadan çoğu insan gibi ben de çeyrek finali dahi başarı olarak görüyordum. Bu yüzden alınan bu gümüş madalya da paha biçilmez. Üstelik ev sahibi olmadığımız bir turnuvada kazandığımız ilk madalya bu.

Bu yüzden bu başarıda emeği geçen herkesin eline sağlık!

Teşekkürler Ergin Ataman! Teşekkürler 12 Dev Adam!


Ahmet Faruk BALAK

Hiç yorum yok