Helikopterle Düşen Sihir: Kobe Bryant
Basketbol efsanesi ya da
örnek sporcudan ziyade bir “disipline edilmiş insan” olarak tanımlanan Kobe
Bryant artık yok. Yıllar önce “eğer düşmekten korkarsanız, muhtemelen
düşersiniz” sözünü hafızalara kazıtan efsanenin ölümünün helikopter düşmesi
olması da fazla ironik. Üstüne söz söylemeyen, yazı yazmayan, kelimeleri arka
arkaya sıralamayan çok az insan kaldı muhtemelen. Herkesin Black Mamba olarak
benimsediği ve NBA tarihinin en iyi oyuncularından olduğunu kabul ettiği Kobe
Bryant neler yaptı neler!
Başarıları saymakla
bitecek gibi olmasa da birkaç tanesinden bahsetmek faydalı olacaktır. ABD
takımıyla 2008 ve 2012 Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanan Kobe, 2007
Las Vefas Amerika Şampiyonası’nda da Altın ile ödüllendirildi. 2000, 2001,
2002, 2009 ve 2010 yıllarında toplamda beş kez NBA şampiyonluğu yaşayan Kobe,
18 kez NBA All Star kadrosuna seçildi. 2 kez NBA Finalleri MVP başarısı elde
etti. Çok sayıda maçın yıldızı, tarihi geri dönüşlerin adamı ve asla pes
etmeyen anlayışıyla hafızalara kazındı. NBA kariyeri herkes tarafından malum
Black Mamba, seyirciler açısından da büyük değere sahipti.
Aşık Kobe Bryant
Sporcu kimliği hemen
herkes tarafından bilinen Kobe Bryant, özel yaşamıyla da dikkatleri çekiyor.
1982 yılının 5 Mayıs Günü Los Angeles kentinde dünyaya gelen Vanessa Laine ile
ilk görüşmesinde aşık olduğunu bizzat kendisi söyler. Daha 17 yaşında olan genç
bir kıza âşık olması Kobe için ilklerdendi. Hemen 6 ay sonrasında ise Laine’nin
18 yaşını doldurmasıyla evlilik teklifini yapar. Ancak büyük bir sorun patlak
verir. Laine Afrika asıllı değildir ve ayrıca evlilik için çok gençtir. 18
yaşında biriyle evlatlarının evlenmesine karşı çıkan ailesine söz geçiremez
Kobe. 2001 yılının 18 Nisan günü aşık çift düğünlerini gerçekleşir.
Kaliforniya’ya yapılan düğüne yalnızca 12 konuk davet edilir. Ailelerin
istememesinden ötürü bu şekilde bir evlilik yapan Kobe Bryant, ne kadar âşık
olduğunu göstermiş olur. Takım arkadaşlarının bile düğüne gelmemesi, evliliği
onaylamaması Kobe için hiçbir şey ifade etmez. Basketbol salonlarında olduğu
gibi reflekslerini çok iyi kontrol ederek kararlı duruşunu hayatında da
göstermiştir. Hemen iki yıl sonra 2003 yılının ilk ayında Natalia Diamonte
isimli kız çocuğun dünyaya gelmesi ise ailelerin yumuşamasını beraberinde
getirir. Sonrasında ise çok daha mutlu bir aile hayatı başlar. Ancak 2004
yılına gelindiğinde yaşanan otel çalışanı skandalı evliliğin sarsılmasına neden
olur. Tecavüz iddiasında bulunan otel çalışanıyla anlaşma yapılırken ifade
vermeyi reddetmesi davanın düşmesini sağladı. Bir daha dava konusu açılmazken
Kobe Bryant-Laine Bryant evliliği devam etti.
Bir Daha Kobe Gibisi
Gelir Mi?
İki numara şutör oluşu ya
da kısa forvet oynaması, sayı rekorları, şampiyonlukları Kobe için çok fazla
bir şey ifade etmez aslında. Kobe Bryant anlatmak için bu rekorların ya da
başarıların sayılmasına gerek de yoktur. NBA kariyer rekorlarına sahip olması
başarıdır ve hep başarı olarak kalacaktır. Ancak ortaya koyduğu istikrarlı
yenilmezlik duygusu, pes etmeyen yönü, devamlı çalışması ve asla bırakmayan
tavırlarıyla tüm sporcuları etkilediği bir gerçektir. Michael Jordan
efsanesiyle kıyaslanması bundan dolayıdır. Kendi şutunu yaratabilmesi ve özgün
duruşu sergilemesi muhakkak önemlidir. Ancak 1999 yılında albüm çalışmaları
için gittiği mekânda tanıştığı dansçıya âşık olan Kobe Bryant her zaman için
çok daha fazlasıdır.
Muhammed Murat
Yorum Yap