TÜRKİYE'NİN DÜNYA KUPASI GEÇMİŞİ VE HEDEF 2026



Dünya Kupası, her zaman Ay-Yıldızlı formanın ve biz taraftarların en büyük hayali olmuştur. Tarihimizde bu dev sahnede yer aldığımız anlar az ama bir o kadar da unutulmaz. Geçmişin gurur veren anılarından ders alarak 2026 hedefine yürüdüğümüz bu yolda, gelin hafızamızı tazeleyelim.

Kısmete İnanamamak: Kaçırılan 1950 Fırsatı

Türkiye, Dünya Kupası'na katılma hakkını ilk olarak 1950 yılında elde etti. Ancak turnuvanın Brezilya'da düzenleniyor olması, o günün şartlarında hem mesafenin uzaklığı hem de maddi imkansızlıklar nedeniyle bu tarihi fırsatı kaçırmamıza neden oldu. İlginç bir not olarak, o turnuvaya katılamayan bir diğer takım ise Hindistan'dı. FIFA'nın, maçlara çıplak ayakla çıkma isteklerini reddetmesi üzerine turnuvadan çekilmişlerdi.

Tarihteki İlk Sahne: 1954 İsviçre Macerası

Millilerimiz, Dünya Kupası sahnesine ilk adımı bir sonraki turnuva olan 1954'te İsviçre'de attı. İlk maçımıza turnuvanın favorilerinden Batı Almanya karşısında çıktık ve sahadan 4-1 mağlup ayrıldık. Ay-Yıldızlıların Dünya Kupası tarihindeki ilk golünü ise efsane isim Suat Mamat kaydetti.

Grubun ikinci maçında Güney Kore ile karşılaşan Millilerimiz, sahadan 7-0 gibi ezici bir üstünlükle ayrılarak gövde gösterisi yaptı. Statü gereği gruptan çıkmak için Batı Almanya ile bir kez daha play-off mücadelesine çıktık fakat sahadan 7-2'lik mağlubiyetle ayrılarak turnuvaya veda ettik. O maçta kalemizi koruyan Şükrü Ersoy'un 2025 yılı itibarıyla hâlâ hayatta olması, o tarihi günlerin yaşayan bir kanıtı olarak bizlere gurur veriyor.

Altın Sayfa: 2002 Dünya Üçüncülüğü Destanı

Tam 48 yıllık bir hasretin ardından Güney Kore ve Japonya'nın ev sahipliğindeki 2002 Dünya Kupası'na katıldık ve futbol tarihimizin en büyük başarısını elde ettik.

Grup Maçları: Zorlu Başlangıç ve Gelen Tur

Turnuvaya, o yılın şampiyonu olacak Brezilya maçıyla başladık. Hasan Şaş'ın golüyle 1-0 öne geçmemize rağmen sahadan 2-1'lik mağlubiyetle ayrıldık. Maça, Güney Koreli hakem Kim Young-joo'nun tartışmalı kararları damga vurdu. 86. dakikada Alpay Özalan'a gösterdiği kırmızı kart ve verdiği penaltı kararının, pozisyonun ceza sahası dışında başlaması ve bitmesi nedeniyle hatalı olduğu uzun süre konuşuldu. Bu maçın ardından FIFA tarafından büyük turnuvalarda bir daha şans verilmeyen hakem, hafızalardaki yerini korudu.

Ancak bu maç sadece hakem kararlarıyla değil, İlhan Mansız'ın dünyanın en iyi sol beki olarak kabul edilen Roberto Carlos'un üzerinden yaptığı gökkuşağı çalımıyla da ikonikleşti. Bu hareket, İlhan'a Asya'da "Samuray" lakabının takılmasını sağladı.

İkinci maçımızda Kosta Rika ile 1-1 berabere kalırken golümüz Emre Aşık'tan geldi ve tur umutlarımızı son maça bıraktık. Son maçta Çin'i 3-0'la geçerken, Brezilya'nın da Kosta Rika'yı 5-2 mağlup etmesiyle genel averajda rakibimize üstünlük kurarak adımızı bir üst tura yazdırdık.

Adım Adım Zirveye: Unutulmaz Eleme Turları

Son 16 turunda rakibimiz, grubunu namağlup lider bitiren ev sahibi Japonya'ydı. Ümit Davala'nın kornerden attığı kafa golüyle Japonya'yı 1-0 devirerek tarihimizde ilk defa çeyrek finale yükseldik.

Çeyrek finalde, turnuvanın bizim gibi bir diğer sürpriz ekibi olan Senegal ile karşılaştık. Normal süresi 0-0 biten maçın uzatma dakikalarında sahneye çıkan İlhan Mansız, attığı "Altın Gol" ile tüm Türkiye'yi sokağa döktü ve adımızı yarı finale yazdırdı.

Yarı finalde rakip yine Brezilya'ydı. Gruptaki maçın aksine çok daha başa baş bir mücadele sergilesek de Ronaldo Nazario'nun golüne engel olamadık ve 1-0 kaybederek final şansını kaybettik.

Tarihi Üçüncülük ve Kırılan Rekor

Turnuvanın finalinde Brezilya, Almanya'yı 2-0 yenerek şampiyon olurken, biz ise diğer ev sahibi Güney Kore ile üçüncülük maçına çıktık. Maça fırtına gibi başladık ve santradan sadece 11 saniye sonra attığı golle Dünya Kupası tarihinin en erken golüne imza attı. Sahadan 3-2 galip ayrılarak Milli Takımlar seviyesindeki en büyük başarımızı elde ettik ve Dünya Üçüncüsü olduk.

Turnuva sonunda kalecimiz Rüştü Reçber, Oliver Kahn ile birlikte turnuvanın en iyi kalecisi seçilirken, 2003 yılında dünyanın en iyi üçüncü kalecisi unvanını alarak Barcelona'ya transferinin kapılarını araladı.

Ay-Yıldızlıların 2026 Dünya Kupası Elemeleri

Ay-Yıldızlılar, 2026 FIFA Dünya Kupası Elemeleri kapsamında E Grubu'na düştü. Grubumuzdaki rakipler; son Avrupa Şampiyonu İspanya, 2024 Avrupa Şampiyonası'ndaki rakiplerimizden Gürcistan ve komşu ülke Bulgaristan oldu.

Grubun ilk karşılaşmasında millilerimiz, Tiflis'te Gürcistan deplasmanına çıktı. Millilerimiz, Kerem Aktürkoğlu (2) ve Mert Müldür'ün attığı gollerle maçı 3-2 kazanarak elemelere galibiyetle başladı.

Sonraki maçta Konya'da son Avrupa Şampiyonu İspanya'yı ağırlayan millilerimiz, karşılaşmadan beklenmedik bir skorla, 6-0 mağlup ayrılarak Dünya Kupası'na direkt katılma hakkını mucizelere bıraktı.

Üçüncü karşılaşmada Bulgaristan deplasmanına çıkan millilerimiz, moral bulmak zorunda olduğu bu maçta deplasmanda güzel bir oyunla Bulgaristan'ı 6-1 mağlup ederek grupta puanını 6'ya çıkardı.

Gruptaki dördüncü karşılaşmada ise doğrudan ikincilik rakibimiz olan Gürcistan'a karşı ilk yarıdaki güçlü oyunuyla 3-0 öne geçen millilerimiz, maçı da 4-1 kazanarak puanını 9 puana yükseltti ve Dünya Kupası Play-Off elemelerini oynamayı neredeyse garantiledi.

Milli Takımımızın Dünya Kupası Play-Off Heyecanı

Milli Takımımızın grubunu ikinci sırada tamamlaması durumunda, 2026 FIFA Dünya Kupası elemeleri Play-Off Yarı Finali'ne katılmaya hak kazanacaktır.

Seri Başı Durumu ve İlk Rakip

Millilerimizin Play-Off kurasında seri başı olma ihtimali %95 civarındadır. Bu durum gerçekleşirse, yarı final maçını evimizde oynama avantajı elde edeceğiz.

Yarı finaldeki rakibimiz büyük ihtimalle 4. Torba'dan gelecek bir takım olacaktır. Muhtemel 4. Torba rakipleri şunlardır: İsveç, Kuzey Makedonya, Kuzey İrlanda, Moldova.

Finaldeki Muhtemel Rakipler

Ay-Yıldızlılarımızın yarı finaldeki rakibini elemesi durumunda, Play-Off finalinde 2. veya 3. Torba'dan gelen ekiplerden biriyle karşılaşacağız.

Muhtemel 2. Torba Takımları: Polonya, İskoçya, Macaristan, Çekya.

Muhtemel 3. Torba Takımları: Romanya, Slovakya, Slovenya, Arnavutluk.

Emre KOŞAR

1 yorum: