Andrés Escobar Hikayesi: Kendi Kalesine Gol Attığı İçin Öldürülen Futbolcu
1994 Dünya Kupası'nda kendi kalesine gol attığı için mafya tarafından öldürülen Kolombiyalı futbolcu Andrés Escobar'ın trajik hikayesi, futbol dünyasını sarsan o gece ve "Futbolun Centilmeni"nin mirası.
Mafya, illegal bahis ve futbolun birleştiğinde ne kadar korkunç olabileceğini gösteren o vahşetin üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçti. Futbol tarihinin en kara günlerinden biri olarak anılan bu olayda başrol, ne yazık ki yetenekli stoper Andrés Escobar'dı.
Andrés Escobar Kimdir? Medellin'den Doğan Güneş
Andrés Escobar Saldarriaga, 13 Mart 1967 tarihinde Kolombiya'nın Medellin şehrinde dünyaya geldi. Futbol tutkunu bir ailede büyüyen Escobar'ın bankacı babası, durumu iyi olmayan çocukların da futbol oynayabilmesi için mahallelerine bir halı saha kurduracak kadar spora aşıktı. Böyle bir ailede büyüyen Escobar'ın, yeteneğiyle birleşen futbol tutkusu kaçınılmazdı.
1987 yılında Kolombiya'nın köklü kulüplerinden Atletico Nacional'de profesyonel kariyerine adım atan Andres Escobar, kısa sürede yeteneğiyle dikkat çekti. 1989’da İsviçre'nin önemli ekibi Young Boys'a kiralanan başarılı stoper, bir sene sonra kulübüne geri döndü. Futbolda her dönem aranan "solak stoper" eksikliğini tamamlayan oyun yapısı, ona milli takım kapılarını sonuna kadar açtı.
Milli Takım Kariyeri ve Yükseliş
Profesyonel olduktan sadece bir sene sonra, 24 Mayıs 1988'de İngiltere'ye karşı ilk kez Kolombiya formasını giyen Escobar, bu maçta bir de gol atmıştı. Kaderin cilvesi ki; kendi kalesine attığı o trajik golü saymazsak, bu gol Escobar'ın milli formayla rakip filelere gönderdiği ilk ve son goldü.
1990 yılında ilk Dünya Kupası deneyimini yaşayan Andrés Escobar, takımının oynadığı 4 maçta da forma giydi. Performansı her geçen sezon o kadar iyiye gidiyordu ki, 1994 Dünya Kupası öncesinde adı İtalyan devi AC Milan ile anılmaya başlanmıştı.
1994 Dünya Kupası: Büyük Umutlar ve Karteller
1990 Dünya Kupası'nda son 16 turunda Kamerun'a elenen Kolombiya, 1994 Dünya Kupası'na "altın jenerasyonu" ile hazırlanıyordu. Kadroda şu yıldızlar vardı:
Adolfo Valencia (Bayern Münih, Atletico Madrid)
Freddy Rincon (Real Madrid, Napoli)
Faustino Asprilla (Newcastle United, Parma)
Oscar Cordoba (Daha sonra Beşiktaş efsanesi olacak kaleci)
Hatta futbol efsanesi Pele, turnuvadaki favorisinin Kolombiya olduğunu açıklamıştı. Kolombiya halkı umutluydu; ancak ülkedeki uyuşturucu kartelleri ve bahis mafyası da bu umudun bir parçasıydı. Turnuvadan hemen önce mafya, Kolombiya üzerine yüklü miktarda bahis oynamıştı.
Kırılma Anı: ABD Maçı ve Kendi Kalesine Atılan Gol
Kolombiya, gruptaki ilk maçında Romanya ile karşılaştı. Galatasaray efsanesi Gheorghe Hagi'nin olağanüstü bir gol attığı maçı Romanya 3-1 kazandı. Bu mağlubiyet, Kolombiyalı futbolcuların üzerindeki baskıyı ölümcül bir seviyeye çıkardı. Sırada ev sahibi ABD maçı vardı.
22 Haziran 1994 tarihinde ABD ile oynanan maç, her iki takım için de "tamam ya da devam" niteliğindeydi. ABD maça hızlı başladı. Dakikalar 35’i gösterdiğinde sağ kanattan John Harkes topu içeriye ortaladı. Topu uzaklaştırmaya çalışan Andrés Escobar, ters bir vuruşla kaleci Oscar Cordoba'yı kontrpiyede bırakarak meşin yuvarlağı kendi ağlarına gönderdi.
Bu gol Kolombiya'nın şevkini kırdı ve maçı 2-1 kaybettiler. Büyük umutlarla gelinen Dünya Kupası, grup aşamasında sona ermişti. O sırada 12 yaşında olan kız kardeşi, Escobar'ın kendi kalesine gol atmasından sonra 7 yaşındaki yeğeninin "Onu öldürecekler" dediğini yıllar sonra gözyaşlarıyla anlatacaktı.
Trajik Son: "Gol" Diye Haykırarak İşlenen Cinayet
Maçtan sonra mikrofonlar günün talihsiz ismi Andrés Escobar'a çevrildi. Escobar tarihe geçecek şu sözleri söyledi:
"Hayat devam ediyor, devam etmek zorunda, burada bitemez. Ne kadar zor olursa olsun dayanmalıyız."
Takım elenip evine döndükten sonra, 2 Temmuz 1994 tarihinde Andrés Escobar, Medellin'deki "El Indio" barına gitti. Ancak yüklü bahis kaybeden kartel üyeleri onu affetmemişti.
Otoparkta bekleyen "Gallon Kardeşler"in azmettirdiği iddia edilen tetikçi Humberto Muñoz Castro, Escobar'a tam 6 el ateş etti. Görgü tanıklarına göre katil, her tetiğe bastığında "Gol!" diye bağırıyordu.
Adalet Yerini Buldu mu?
Katil Humberto Muñoz Castro, 43 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak cezası daha sonra 26 yıla indirildi. 2005 yılında ise "iyi hal" ve "örnek mahkum" gerekçeleriyle serbest bırakıldı. Futbol dünyasının en büyük vahşetinin bedeli, katil için sadece 11 yıl hapis oldu.
Andrés Escobar Saldarriaga'nın cenazesine yaklaşık 120.000 kişi katıldı. Temmuz 2002’de Medellin'e heykeli dikilen talihsiz futbolcu, bugün hala ülkesinde "El Caballero del Fútbol" yani "Futbolun Centilmeni" olarak anılmaya devam ediyor.
Emrecan Coşkun

Yorum Yap